GELİN PARİS’İ BİRLİKTE GEZELİM

Ekran Resmi 2015-12-15 18.34.11

A CONCEPT TRAVEL “BENİM PARİS’İM” KİTABIMDAN ÇIKIŞLA BİR PARİS TURU DÜZENLEMİŞ…

ANCAK BU TURUN DIŞINDA DA PEK ÇOK PARİS GEZİLERİ VAR ELBETTE, BİR GÜNLÜK, YARIM GÜNLÜK TURLAR DA YAPIYORUM A CONCEPT İLE…

PARİS’İN GİZEMİNİ, FARKLILIKLARINI BENİMLE GEZMEK İSTERSENİZ EĞER EN KOLAYI A CONCEPT İLE HABERLEŞMEK…

A CONCEPT / Elvan UZEL MATEO

elvan@aconcept-travel.consulting

Fransa ile çeşitli nedenlerle 40 yıllık bir geçmişi olan yazar Cüneyt AYRAL’ın geçtiğimiz aylarda yayımlanan 22. kitabı « Benim Paris’im »’den yola çıkarak, yazarın eşliğinde, kentin kaldırımlarını arşınlayacağınız özel bir gezi öneriyoruz.

Yazarın 20 yıldır yaşadığı bu kentte biriktirdiği pek çok anekdotu paylaşacağınız çok renkli ve bir o kadar da zengin bir gezi olacak. Geleneksel Fransız mutfağının gerçekçi örneklerini tadacağınız lezzet duraklarımızda kendinizi tam bir parizyen hissedeceksiniz.

PROGRAM

  1. gün :

Paris Havalimanında karşılama ve özel otobüsümüzle konaklayacağımız 4* Les Jardins du Marais Luxury Boutique Hotel’e hareket.

Check-in ve yolculuğunuz süresince sizlerle kendi Paris’ini paylaşacak Cüneyt Ayral ile buluşmanın ardından odalarınıza yerleşip biraz dinlendikten sonra saat 20:00’de otelden yürüyerek 20 dakika uzaklıktaki, Seine Nehri kıyısında, Saint Louis Adası’nın ışıklandırılmış manzarasına karşı yemek yiyeceğimiz Cüneyt Ayral’ın sizler için seçtiği restorana doğru yürüyüşümüze başlıyoruz.

2015-12-07 11.20.59-1Bu ufacık parizyen restoran sadece ayrıcalıklı konumu ve XIX. yy başına ait dekorasyonu ile değil daha çok geleneksel ve leziz mutfağı ile Ayral’i cezbetmiş, sahibi Alain sizleri memnun etmek için elinden gelecek herşeyi yapacaktır.

Yemeğimizin ardından, otelimize yürüyerek dönüyoruz yine. Yol üzerinde rastlayacağımız sayısız bar à vins, şarap barlarından birinde akşam keyfini uzatmak isteyenler olabilir.

Ancak unutmayın, ertesi gün uzun bir yürüyüşün günü !

  1. gün :

Sabah otelimizde kahvaltının ardından 10:00’da hareket ediyor ve 10:30’da Grands Boulevards Metro durağında Cüneyt Bey ile buluşarak turumuza başlıyoruz. 2. Paris’in pasajlarından, 1. Paris’in Cafelerine, 4. Paris’in Marais’sinden 11. Paris’in Bastille’ine kadar uzanan bir gezi…

2015-12-13 16.02.30Marais semtine geleneksel turistik geziler Güney’den veya Kuzey’den girer, biz Cüneyt bey ile Batı’dan yaklaşıyoruz içlere doğru. Bu semt sakinlerinin gündelik alış-verişlerini ettiği bir kapalı pazar yerini göreceğiz örneğin. Ah Paris’in bu kapalı pazarları !

Bugün pek çoğu kapanmaya yüz tutmuşken Paris Belediyesi’nin sahip çıktığı birkaç pazar yeri işte bu göreceğiniz kadar renklidir, aslında pazar yeri değil, sosyal kaynaşma mekânları olarak gözleyeceksiniz.

Marais semtinin Yahudi ağırlıklı nüfusu ve semt sakinlerinin işlettiği ticarethanelere, « gay »lerin neden burayı mekân edindiklerine dair pek çok öykü dinleyeceksiniz Ayral’dan.

Eskiden Kraliyet Meydanı (Place Royale) adını taşıyan bu alan 1800’de bugünkü ismini almıştır. Paris’teki 2. en eski “meydan” olarak tasarlanmış bu alan 1954 yılından beri tarihi eser olarak koruma altındadır.

Meydanın merkezindeki açıklık alan tarihte pek çok düelloya, turnuvaya, binicilerin gösterilerine sahne olmuştur. Bugün ise, klâsik Fransız tarzı bir park olarak düzenlenmiş bu alanda sokak sanatçılarının gösterilerini izlemek ve caz veya klâsik müzik orkestralarını keyifle dinlemek olasıdır. Meydanı çevreleyen yapılarda eski kraliyet konutları bulunmaktadır. Ayrıca Victor Hugo’nun bugün müze olan evi de buradadır. Binaların altındaki kemerli koridorlar bugün sayısız sanat galerisine ev sahipliği yapmakta. Halk arasında birkaç yıl önce çok adı geçen politikacı Dominique Strauss-Kahn’ın, eski kültür bakanı Jacques Lang’ın evleri de bu meydana bakmaktadır.

Bu meydanda, sıcak çikolatası ve macaronları ile ünlü bir cafede molanın ardından, bir sanat beşiği olan Village Saint Paul’de bir süre gezip otelimize saat 19:00’da dönüyoruz.

20:30’da, akşam yemeğimizi yiyeceğimiz, aynı zamanda bir şarap kavı da olan restorana gitmek üzere metroya yöneliyoruz.

Lezzet duraklarımızın üçüncüsü bizi saat 21:00’de bekliyor olacak ve sizleri düş kırıklığına uğratmayacaktır. Şarküteri tabağı ve ördek spesialitelerini Ayral size hararetle tavsiye edecektir. Şarabımız da yediklerimizle orantılı sakin bir şarap olacak…

Hakedilmiş bir uyku için otelimize metro ile dönüyoruz.

  1. gün :

Otelimizde kahvaltının ardından, saat 10:00’da Cüneyt Ayral ile Saint Germain des Près semtinin tanınmış kafelerinden Café Bonaparte’ta bulusmak üzere 9:30’da hareket ediyoruz.

Bugünkü temamız Street Art & Graffiti !

2015-09-04 19.20.54-1Fransız müziğinin ve sinemasının önemli isimlerinden Serge Gainsbourg’un evinde street art sanatının ve felsefesinin yaşayan en güzel örneklerini göreceğiz. Saint Germain des Près sokaklarında yürürken önemli sanat, fikir ve politika akımlarının doğdugu mekânları görüp Ayral’ın anılarını paylaşacağız ve pek çok köşede bizlere göz kırpan, önünden çoğu zaman farketmeden geçip gittiğimiz street art eserlerini hayretle fotoğraflayacağız.

Daha sonra, belediye otobüsü ile, yerel belediyesinin street art sanatına sahip çıkarak pek çok eseri korumaya aldığı semte gidiyoruz.

Felesefesi, teknikleri, mekân seçimleri ve boyutları ile bu sanat dalını kendi kızı street art ve graffiti küratörü olan Ayral’dan dinlemek bu sanata bakışınızı değiştirecektir.

Ayrıca bu semtte çok önemli boyutlarda bir kentsel dönüşüm planının uygulamaya geçirilip yaşamaya başlamasının öyküsünü de yerinde gözlemleyebileceksiniz.

Hafif bir öğle yemeğini, bu yeni kent parçasında yiyeceğiz.

Yemekten sonra, yüryüşümüzü sürdürüp, eskiden dev buzdolabı olarak kullanılan atıl bir sınai tesisin, sanatın kalbinin attığı bir mekâna dönüşümünün öyküsünü, yazarlığının yanısıra usta bir fotografçı da olan Ayral’dan, yani birinci ağızdan öğreneceksiniz.

Bu merkezde bir saatlik serbest bir gezi imkanımız olacak, zira, binanin içindeki sayısız heykel, resim, tasarım vs. atölyelerinde çalışmakta olan sanatçılarla sohbetin keyfine de diyecek yoktur.

Burada turumuz saat 16:00 civarında sonlanıyor. Ama Ayral’ın sürprizleri biter mi bitmez mi onu bilemiyoruz. Biz şimdilik akabinde serbest zaman diyelim ve gezinin nasıl sonlandırılacağını ona bırakalım.

Lezzet duraklarımızın sonuncusu için otelimizden 19:00’da ayrılıp, Saint Germain semtinde, 19:30’da bizi bekleyecek şef David’in restoranına gideceğiz. Babadan oğula geçegelen bu küçük restoranda tadı damağınızda kalacak bir yemek yerken içinde sergilenen kültürel zenginliklerini de Ayral’dan dinleyeceksiniz.

  1. gün :

Sabahleyin otelimizde sadece bir kahve içtikten sonra, check-out işlemlerini tamamlayıp, Ile Saint Louis’de ünlü brunch’lardan birine yürüyerek gidiyoruz. Parislilerin çok keyifle yaptıkları bu etkinlikten pay almak sizlere de keyif verecektir.

Uzun sohbetimiz sırasında Ayral’dan, bu semtte yaşamış pek çok ünlünün öyküsünü dinleyecek, yakın dostu Moustaki’ye dair anılarını yerinde paylaşacaksınız.

Brunch’in ardından otelimize dönüyor ve saat 15:00’te özel otobüsümüzle havalimanına doğru harekete geçiyoruz.

 

 

3 Yorum

Filed under Fotograflar

3 responses to “GELİN PARİS’İ BİRLİKTE GEZELİM

  1. tanoc

    Eğer kitabı okumuşsanız, umutlanıp, heyecanla bu geziyi beklemeniz imkansız. Gezimiz sonrası yine burada buluşmak üzere

    Liked by 1 kişi

  2. çağdaş onat

    “Turistik” klişeden uzak, şehri kaldırımlarıyla, kafeleriyle, ruhuyla, sürprizleriyle yaşamak istiyorduk ve değerli Cüneyt Ayral ile geçirilen saatler, Paris seyahatimizin en özel anlarını oluşturdu. Çok teşekkürler.
    Çağdaş Onat

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın